Çarşamba, Nisan 24, 2024
Ekonomi

Kapitalizm Sorgulanıyor: Oyun Gerçekten Sona Erdi mi?

Covid-19 sonrası Dünya’nın yeni bir Dünya olacağı açık. Bu yeni Dünya düzeninde sistem tartışmaları da yapılmaya başlandı. Yeni Dünya Düzeninde kapitalizmin devam edip etmeyeceği de tartışılıyor. Ancak kapitalizmle ilgili sorunlar pandemiden çok önceye dayanıyor. Artan gelir adaletsizliği ve otomasyonun hızlı gelişimi, vasıflı ve vasıfsız işçilerin gelirden aldığı pay arasında uçuruma yol açtı. Vasıflı iş gücünün, ki bunların bir kısmı Wall Street’te çalışan üst düzey yöneticiler, gelirden aldığı payın hızla artması dikkatlerin Wall Street’e yoğunlaşmasına neden olmuştu. Bu yeni bir süreç değil. 2007-2008 finansal krizi sonrasında, para kaybeden şirketlerin fon yöneticilerine ikramiye ödemeye devam etmeleri dahi oldukça tepki çekmişti. Peki, pandemi nasıl bir kırılma yarattı? Artan dijitalleşme, dijital platformların daha fazla kullanılması ile birlikte kitleler seslerini daha fazla duyurabiliyorlar. Üstelik dijital platformlar üzerinden örgütlenme de mümkün hale geldi. Bunun bir örneği de Reddit adlı sosyal medya ve tartışma sitesi üzerinden örgütlenen küçük yatırımcıların Wall Street’in yatırım şirketlerine karşı pozisyon almalarında karşımıza çıktı.

Sistemin sorgulanmasına da yol açan bu gelişmelerin kaynağı ve gelişimi nasıl oldu? Meselenin kaynağı delayni adlı kullanıcının “Gamestop Yatırım Tezi” başlıklı gönderinin bir sene önce platformda yayınlanması ile başladığı söyleniyor. r/WallstreetsBets topluluğu ise bu başlık altında örgütlenerek bu şirketin hisseleri ile ilgili söylentileri tartışmışlardır. İşin enteresan olan kısmı bu topluluğun günlük işlem yapan yaklaşık 3 milyon üyeden oluşması ve kendilerini “dejenere kişiler” olarak tanımlamalarıdır. Gamestop şirketinin faaliyetleri iyi gitmeyen bir şirket olarak bilinmektedir ve özellikle Covid-19 döneminde piyasa değeri de düşmüştür. Melvin Capital ve Citron Capital gibi fonların bu hisselerde açık pozisyon aldığını gören r/WallstreetsBets topluluğunun, Reddit üzerinden örgütlenerek Gamestop hisselerini almaya başlamaları hisselerin fiyatlarının 19 dolardan 348 dolara fırlamasına neden olmuştur.

İlginizi Çekebilir;  THY corona sebebiyle 2 milyar TL’nin üzerinde zarar etti

Yükselişi bu topluluk başlatmış gibi görünse de, hisse fiyatlarının bu kadar fırlamasında tek etken değildir. Elon Musk’un “Gamestonk” adlı tweetiyle bu gruba verdiği destek dikkat çekicidir. (1)  Bunun yanı sıra pozisyon kapatmaya çalışan bu fonların fiyat daha da yükselmeden hisse toplama telaşları da bu artışa destek olmuştur. Fonlar bu süreçte önemli kayıplar kaydetmişlerdir. Örneğin; Melvin Capital bir gün içinde yaklaşık 5 milyar dolarlık bir zarar açıklamıştır. Bu sırada Robinhood uygulaması, bu artışı bir miktar önleyebilmek için Gamestop hisselerinin alımını durdurmuş ve bu durum eleştirilere konu olmuştur. Bu sert çıkışın ardından hisselerin değeri yeniden 50 doların altına inmiş ve bu fonların yanında fiyatlar yüksekken alan bazı küçük yatırımcılar da zarar etmiştir.(2)

Ancak bu hikâyede belki de daha önemli bir ayrıntı, örgütlenen bu kitleleri yönetmenin daha kolay hale gelmesidir. Elon Musk ve Mark Cuban gibi bu kitleler tarafından saygı gören isimler verdikleri sosyal medya mesajlları ile kitleleleri yönlendirmişlerdir. Bazı emtia (gümüş) ve bazı kripto paraların (bitcoin ve dogecoin) fiyatlarını da etkilemişlerdir. Wall Street Journal bu isimleri “Momentum Mesihleri” olarak tanımlamıştır.(3)  Alışılagelmemiş bir şekilde binlerce küçük yatırımcı ve yatırım şirketleri arasında ortaya çıkan bu savaş, finansal regülasyonların nerede konumlandırılacağı sorusunu gündeme taşımıştır. Konuya ilişkin olarak, büyük yatırımcıların devleti göreve çağırması ise dikkat çekicidir. ABD Hazine Bakanlığı ve Joe Biden’ın ekonomi ekibi süreci yakın takipte aldıklarını açıklasalar da hem Cumhuriyetçilerin hem de Demokratların içinden bazı kesimler bu kitlelere destek sunmuşlardır.

İlginizi Çekebilir;  Emlakçılıkta yeni dönem 1 Eylül'de başlıyor

Kapitalizmin Sonu mu? 

Bu hareketi başlatanlar aslında bilgi teknolojilerinin sayesinde bilginin daha demokratikleştiği iddiasında bulunuyorlar. Daha katılımcı bir kapitalizmin artık mümkün olabileceğini ekliyorlar. Ancak durum maalesef böyle değil. Hikâye, alt gelir gruplarının üst gelir gruplarını alt etmesi olarak görünse de bu sadece görünen yüz. Bu platformlarda örgütlenenler de bir şekilde sermaye piyasalarından kâr etmek için oraya girenler. Tabii ki bu da çok mantık dışı değil. 1980 sonrasında artan finansal liberalleşme, finansal piyasaların genişlemesine ve yatırım şirketlerinin büyümesine neden oldu. Finansal krizlerle karşılaşılsa bile yatırım şirketlerinin “batamayacak kadar büyük (too big to fail)” olması Merkez Bankalarının bunlara sınırsız destek sağlaması ile sonuçlandı. Varlık fiyatları krizler esnasında kesintilere uğrasa da, artış trendini sürdürdü. Ancak gelir dağılımında adaletsizlik ABD’de hızla arttı. ABD’de en zengin %1’in gelirden aldığı pay 1980’de %10 iken bugün %20’ye çıkmış durumda. En düşük gelir grubundaki %50’nin ise gelirden aldığı pay 1980’de yaklaşık %20 iken bu gün %13’e gerilemiş durumda.(4)  Gelirin adaletsiz dağılımı, alt gelir gruplarındakileri daha fazla sermaye piyasalarına çekti. ABD’de 1989’da ailelerin %39’u elinde hisse senedi bulunduruyorken, bu gün bu oran yaklaşık %50. Kuşkusuz bunda artan teknoloji ve yeni yazılımlar sayesinde aracılık maliyetlerinin neredeyse sıfıra düşmesinin de rolü var. Artık küçük yatırımcıların piyasaya girmesi kolaylaştı. Kısaca kitleler çıkış yolu arıyorlar. Bu aslında kapitalizmi düzeltmekten çok daha fazla insanın kapitalist olma çabası gibi duruyor. Bilgi demokratikleşti evet, kitleler sermaye sahibinin kârı hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor. Ama teşvik aynı, kapitalist sistemin doğasında olan teşvik: Kâr.

Küreselleşme kapitalist sistem içinde refahı artırdı ama kapitalist sistem bunu maalesef eşit dağıtamadı. Bu eşitsizlik belki daha önceleri tolere edilebiliyordu ancak günümüz dünyasında bu çok zor. Bilginin bu kadar hızlı yayıldığı, örgütlenmelerin kolay ve bunların rahat manipüle edilebildiği bir Dünya’da sorun çıkarıyor. ABD’de Clinton Döneminde Çalışma Bakanlığı yapmış Robert Reich “Kapitalizmi Kurtarmak (Saving Capitalism)”  adlı kitabında kapitalizmin yol açtığı bu hasarları önlemek için örgütlü işveren temsilcilerinin karşısında alt gelir gruplarının da örgütlenmesini öneriyor.(5) Sanırım bugün bu artık daha olası. Artan dijitalleşme yüz yüze gelmeden örgütlenmeyi ve ortak hareket etmeyi mümkün kılıyor. Ancak özellikle eğitim seviyesi düşük bu alt gelir gruplarının kolayca manipüle edileceğini de unutmamak gerek. Peki, kapitalizmin sonu geldi mi? Ekonomik birimlerin üretime devam etmesi için bir teşvik gerek. Kapitalist sistemin sunduğu teşviki (kâr elde etme) başka hiçbir sistem sunabilmiş değil. Daha önceden birçok krizden kabuk değiştirerek çıkan kapitalizm yeni Dünya düzeninde de sorunlu yanlarından kurtularak uyum sağlayacaktır. Yine kâr etme güdüsü ile teşvik edilmiş ama gelirin daha dengeli ve adaletli dağıldığı bir sisteme dönüşebileceğini beklemek artık daha mümkün…

İlginizi Çekebilir;  Finans - Erbakan'ın ardından Destici de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a aynı çağrıda bulundu: Ocak ayını beklemeden emeklilere zam yapılmalı Hisse Net Grafik, Hisse Analiz

Notlar

(1) Kuşkusuz bu fonların daha önce Tesla’nın hisselerini de açığa satmış olmalarının bunda payı vardır.

(2) Ayrıca çokça tepki alan bir başka uygulama Reddit ise r/WallstreetsBets başlığını kapatmasının nedenlerini nefret söylemleri, şiddetin övülmesi ve dezenformasyonun artması olarak sıralamaktadır.

(3) https://www.wsj.com/articles/how-the-stock-market-works-now-elon-musk-tweets-gamestop-millions-buy-11613147654

(4) Tüm Dünya’ya baktığımızda %1’in toplam gelirden aldığı pay %19.3 oranında. ABD’de ise yine % 18.7. Avrupa’da ise daha dengeli olduğu göze çarpıyor. Örneğin bu oran Almanya ve İngiltere’de %13 iken Fransa’da %10. Detaylı veriler için bkz. https://wid.world/world/#sptinc_p99p100_z/WO;US;FR;GB;DE/last/eu/k/p/yearly/s/false/5.724/30/curve/false/country

(5) Reich B. R. “Saving Capitalism: For the Many, Not the Few” Alfred A. Knopf, 2015.

Kaynak: ekopolit.org

 

Bir yanıt yazın

] }